18 Temmuz 2008

Adrasan'a Zirveden bakış...




Burası Adrasan Koy'unun tepeden görünüşü.
Sizlere bir dayımlı bir de dayımsız poz sunuyorum.
Biz kadın milleti koyu bu kadar tepeden görmedik tabi. Sabah erken saatlerde kalkan erkekler yürüyüş yaparak bu yerlere vardılar ve bize bu güzel manzarayı getirdiler. Bu arada şu karşınızda gördüğünüz dağ Musa Dağ'ının uzantısı olan eliğ tepesi. Aslında son derece file benzeyen bir kayalık burası ve bize göre Adrasan'ın en önemli unsurlarından biri....





Olimpos




Olimpos ile Adrasan birbirine komşu iki koy Antalya bölgesinde. Normalde insanlar Olimpos'u tercih ediyorlar. Bunda deniz ile tarihin iç içeliğinin payı var tabi. Ama bana sorarsanız şimdilik çok da fazla bilinmeyen Adrasan daha güzel derim.

Adrasan denen cennet
































Adrasan denen dünya cennetinde dayımlar ve halamla bir arada olmak çok büyük mutluluktu.













Kırmızı güzeldir




Kuzenim Alphan abi ile Noel Baba pozu
Tatiller elbette sadece yer yurt gormeye yaramıyor. İnsanlarımızı görmek en büyük zenginlik(miş anneme göre) ...
Annemin artık bir seramik sanatçısı sayılabilecek kadar usta Ebru teyze ile beni ise Tayfun amcanın kucağında görüyorsunuz.




17 Temmuz 2008

Ebru teyzenin kedisi - taşları




BU kedişko annemin Ebru arkadasının İsis adlı kedisi.

Muhtesem bir yaratık. Ebru teyze Antalya'ya tsındıgı taşınalı hayatı cok guzel gelişmelerle süslendi ama annemle ayrı düştüler. Elbette onları da ziyaret ettik orada. Evi çok güzel. Bu taşlar Ebru ablanın özel koleksiyonu. Ayrıca bir de seramik eserleri var ki değmeyin gitsin. Artık o hem ingilizce ögretmeni hem de seramikçi :)

İzmir'den sonra Antalya vardı sırada. Yol üzerinde keçi kalesine denk geliyorsunuz bilirsiniz. Annem keçi kalesini çok sever. hatta Anlat Anne sayfasında bununla ilgili bir şeyler de yazmıştı. Babam da gel senin resmini çekeyim önünde dedi haliyle. Tabi yaşlılık ile gençlik arasında şöyle bir fark var. Gençkne kalenin içinde (yukrıda dağda) yaşlanınca yamacında foto çektiriyorsunuz.

Ildırı önü Çelebi Adası





Paşa Limanı'na bakış...

Aile

Ildırı ve Paşa Limanı halleri (ailecek)









Il










Özden Dedem herzamanki gibi iki arada bir derede işlerini bırakıp yanımıza (ÇEşme'ye) geldi. Lotodan çok para çıkmasını istiyorum (ki birbirimizi daha çok görelim)









kum kaleler




Alaçatı frigo buz...







İzmir'den sonra sırada Çeşme ve Alaçatı vardı. Çeşme rüzgar aldığında Alaçatı'ya attık kendimizi. Sanırım bu sular hayatımda girdiğim en soğuk sulardı. Ancak kum heryerde muhteşem bir oyun aracıdır. Babamla akıtma kumdan kaleler yaptık.

Sonunda tatildeyiz.







Tatilimiz başladığında ilk durağımız elbette İzmir oldu. İzmir'de Atilla Dedem ile komik pozlar vermezsem İzmir'e gitmiş saymıyorum kendimi.







İzmir'de ilk buluştuğumuz aile Başak teyze'ler oldu. Herzamanki gibi Hisarönü dibek kahvesi klasiği yapılmalıydı ve yapıldı da. Fakat bu kez ikizler faktörü vardı ki dünyayı benim için bir süreliğine çekilmez kıldı. Annem Başak teyzenin ikizleri ile çok ilgilendi. Neyse ki uzakta oturuyorlar :)