28 Aralık 2009

Platoni nedir?





Bu pozların bu hallerin nedenini halk oyunları dersi hocama olan bakışlarımdan anlamışssınızdır.
Platonik ne demek ögreniyorum ben de :)

22 Aralık 2009

09 Aralık 2009


Bale ve SBK dersinden goruntuler..

01 Aralık 2009

Kurban Bayramı'nda Aile Saadeti....













İzmir'den dedemler ve dayımlar geldiler bu bayramda. Nasıl mutluydum anlatamam.
Bir ara dayıma canımın içi diye seslendiğim bile duyuldu. Ancak tepesinden inmeyip sayesinde yaptığım akrobasi hareketleriyle onu bezdirmeyi de ihmal etmedim.
Arzu yengem R harfini düzgünce yapmayı öğretti, dedem ise bol bol uçak yaptı bana. Alphan ağabeyim ile de yan yana uyuduk çatıda. İlk gece süperdim de, ikinci gece annemi fellik fellik arayıp karizmayı çizdirmesek iyi olacaktı. Yaşıma verin :)
Bu arada annem saçlarını kestirdi, bir kuşla öpüştü... Vehasıl 4 günlük kurban bayramı da kuş gibi uçtu geçti... Yine de gel de bayramları sevme diyorum....





28 Ekim 2009

29 ekim 2009, cumhuriyetin kızı :)
Posted by Picasa

14 Ekim 2009

Küçük Kurbağa Okula Gidiyor


KÜçük kurbiş 6. yaşda.
Ama kendisi 5 yaşında.

13 Temmuz 2009

Biraz da Bahçeye çıkalım....


Babamın küçük organik tarlasının önünde poz veriyorum. Bu tarla aslında küçük bir oda büyüklüğünde ama içinde neler neler var söylesem inanmazsınız.
Mısır, domates, biber, kabak, ayçiçeği, fesleğen ve salatalık aklıma gelenler.
Biraz yan tarafta ise karpuzlarımız var. Geçen sene tadını beğendiğimiz bir karpuzun çekirdeklerini bir kenara ayırmıştık. Komşular hibrit- mibrittir onlardan çıkmaz deseler de yılmadık... Yanda gördüğünüz tombiş karpuz yavrusu /ve kareye girmemiş olan arkadaşları- umudun eserleridir efeeeem :)



Dumuş'un kızı Aslan ile, annesi ile çekildiğimiz pozun aynısı....


Kediler çabuk büyüyor. 3 ay evvel bir yavrucuk olan Dumuş'la verdiğimiz poz, Dumuş'un bir ara kaçıp- zannettiğimiz kadar yavru olmaması nedeniyle- hamile kalması sonucu 3 ay sonra yavrusu ile birlikte verilebilir oldu :)


Kedilerle bahçe keyfi....


06 Temmuz 2009

Erdek'i Sevdik...



Annem hayatında ilk defa gittiği Erdek için "Marmara'da Güney'in havası olabiliyormuş demek" dedi. Denizi annemin beklediğinin aksine tertemizdi. Kumu da açıkçası Çeşme Ilıca'yı hiç aratmıyordu.

Dönüş yolunda babama "Ben Erdek'te çok mutluydum!" dedim. Babam bu işe elbette çok sevindi.
İzmir'de normalde Haziran ayı sonu ile beraber çiçeklerini döken mürver ağaçları burada hala çiçek çiçeğe ve mis kokuluydu. Bir dükkan sahibi güzelim ağacı kesmek - budamak yerine güneşliğini kesip ağacı kurtardığı için Erdek annemin kalbinde ayrıca özel bir yere sahip oldu. Annem hem ağaçları hem de ayrıca mürverleri çok sever...

Ağaç deyince merkezdeki koca çınarları da anmamak olmaz.

01 Temmuz 2009

Annemin Kuyruğu MIrnık ve Annemin Yeni Merakı: Çanta Dikmek...





Evde alışık olduğumuz görüntüler vardır.
Bunlardan biri Mırnık'ın annemin gölgesi halinde o nerdeyse onun da orada olmasının oluşturduğu komik enstantaneler...
Siz buna ister kıskançlık deyin ister sevgi, Mırnık annem neyle ilgileniyorsa gider onun üzerine yatar. Resimde her ne kadar yanında yatıyor görseniz de Mırnık'ı zaman zaman lap top'un üzerinde, annemin okuduğu derginin kitabın üzerinde görmek çok olasıdır. Fakat annemin yeni sevdası dikiş makinesi işi Mırnık için biraz zorlaştırdı. Makine üzerine yatılacak gibi değil. Fakat kesme biçme aşamasında kumaşların üzerine yatılmayacağını kim söylemiş?
Herneyse, dikiş makineli resimde komik bir durum var dikkatinizi çekeyim istedim. Kırılan sandalye başı Mırnık'ın yanında suç unsuru gibi duruyor. Sanki bu amansız takibe annem daha fazla dayanamamış ta Mırnık'ın kafasına vurduğu gibi işini bitirmiş gibi. :)
Çanta meselesine gelince kadın delirdi bu konuda bir blog bile açtı: