12 Eylül 2010

Horoz İbiği denen güzellik

Haziran sonlarına dogru, geçen sene trt'de seyrettigimiz bir belgeselde not aldıgımız üzere Bursa'nın Cumalıkızık köyüne günübirlik bir gezi gerçekleştirmistik. Belgeselde her sene Haziran ayında sözkonusu köyde ahududu şenliği yapıldığı anlaıtlıyordu. Elbette insan sadece Ahududu yemek için 2 saat yol yapmaz (bilmem yapar mı yoksa?) belgesel köyün koruma altına alınmış (ve nerdeyse hiç bozulmamış) geleneksel Osmanlı köyü yapısını da öve öve bitiremiyordu.

Çok güzel bir gün geçirdik biz orada. Yeri gelmişken bir gün yolunuz Cumalıkızık'a düşerse elbette ahududu reçeli de alın, alın ama sadece tadımlık alın. Annem reçel konusunda son derece amatör olmasına rağmen annemin oradan alıdığı taze ahududularla yaptığı reçel hala misler gibi ama katkısız oldugu iddia edilerek bize satılan reçeller bir süre sonra renk degiştirip dondular.

Bu anlamda bizi kandıran köylüleri kınıyoruz.

Öte yandan bahçesinde muhteşem bir kahvaltı etme şansı yakaladığımız teyzenin bize hediye ettiği horoz ibiği çiçekleri için minnettarız.

Teyze anneme el kadar bir kaç fide verdi, verirken de dedi ki bak bunu bahçene dik, gelen giden soracak sana bu ne, ben de isterim diye.

Annem biz çocukken buna kadife çiçeği derdik diyor. Adı her ne olursa olsun bir kaç hafta içinde nerdeyse 1 metreye varan çiçekler renkleri ve ihtiaşmları ile bizi büyülediler.

2 gün evvel annem 4 geniş saksı aldı. Aynı o teyze gibi gelecek seneye doğanın hediyelerini çoğaltacakmış.

Hiç yorum yok: